Vatan şairimiz Mehmet Âkif Ersoy tarafından yazılan İstiklâl Marşı, 12 Mart 1921'de TBMM tarafından "Millî Marş" olarak kabul edildi. Ülkemizin ve milletimizin en zor günlerinde yazılan İstiklâl Marşı, neredeyse bir asır geçmesine rağmen hala aynı heyecanla okunuyor.12 Mart İstiklal Marşı'nın kabulü ve Mehmet Akif Ersoy'u Anma Günü vasıtası ile Mehmet Akif Ersoy başta olmak üzere, istiklal mücadelemizin hayatını imana şahit kılan tüm kahramanlarını, rahmet ve minnetle anıyoruz.
Bir öğüt, bir sesleniş, belki de kendine gelişin sesiydi. Yakmayan ama toprağın kendine gelişi gibi sıcak bir ses. Aynı zamanda bir ateş kadar da yangınlar çıkartan. Bu Akif’in sesi, suda sırılsıklamken ateşte kurutan rüzgarla üşütüp toprakla ısıtan bir ses. Bu ses Akif’in sesi,bu ses arşa yükselen coşku…
Tarihe iz bırakmış bir milletin çığlığında, bir ejderhanın sessizliğinde buram buram vatan, millet aşkı ve iman kokan, bir sestir Mehmet Akif… Koskoca bir söğütün yaprak hışırtısı gibi öğüt. Patikada yürüyemezken labirentte yol bulduran, kalem tutamazken destanlar yazdıran, bir kibrit çakmaya mecal kalmamışken Asım’ın Nesli’ne yangınlar çıkartan bir sesleniş...
Hicret esnasında korkan Hz. Ebu Bekir 'e karşı “Korkma!” diyen Peygamberimiz Hz. Muhammed (S.A.V) 'in ümmetinden kopan bir haykırış…
“Korkma sönmez bu şafaklarda yüzen al sancak.”
Tek bir kelimeyle aslanlar gibi kükremeyi, tek bir kişiyle kalabalık olmayı, tek bir damla suyla sel olmayı öğreten bu sesleniş...
Akif’in sesi, milletin marşı, “İstiklal Marşı”
Küllerinden yeniden doğan bir Anka kuşunun kararlılığı vardı.
Koza örüp kelebeğe dönüşen bir tırtılın masumluğu vardı.
Gemileri karadan yürüten Fatih’in azmi vardı.
Kırk kişiyle saray basan Kürşad’ın cesareti vardı.
Toprağından kopmayan Metehan’ın sadakati vardı.
Yurdumun dört bir yanında ezanla yükselen minarelerin ihtişamı vardı.
Yani Akif’in sesi, milletin marşı oldu,
Şehadet şerbetinden bir damla suda, şehidimin kanı düşen bir avuç toprakta ve “bastığı yerlere toprak diyerek” geçilemeyecekti.
Millet, İman aşkına bir ateşte , son nefesin rüzgarında Asım’ın Nesli’ni arayıp seslenen Akif’in sesi vardı. Ustalıkla ,merhametle şefkatle, kahramanlıkla , sevgiyle vatan millet aşkıyla harmanlanmış, tüm Türkiye Cumhuriyetine duyurulmuş, yedi yüz yirmi dört ses arasından baş kaldırmış, Asım’ın Nesli’ne seslenmiş, kendine getirmiş bir nida vardı.
Akif’in sesi ,milletin marşı, asrın coşkulu hikayesi…
MÜBERRA AHSEN ÖZGÖKÇE
Başlık | Kategori | Yayın Tarihi |
---|---|---|
.... | Tarih | 08.03.2021 |
DOSTLUK... | Yaşam | 07.02.2021 |
Medeniyet | Sosyal | 22.12.2020 |
Hayatın Öğeleri | Yaşam | 16.12.2020 |
Durak Şaşırtan Kelimeler | Yaşam | 06.08.2020 |
Başlık | Kategori | Yayın Tarihi |
---|---|---|
EFSANE TARİHİMİZİ DUYURMAK | Tarih | 18.03.2021 |
SOLAK BALİ OĞLUNUN BAŞINDAKİ KAVUNU NİÇİN VURDU? | Tarih | 15.03.2021 |
İNGİLİZ STRATEJİSİ ve PAGANİZM | Tarih | 11.02.2020 |
MUSTAFA KEMAL ATATÜRK’ÜN GÖZÜYLE CUMHURİYET ÖNCESİ VE SONRASINDA TÜRK MİLLETİ - TÜRK MİLLİYETÇİLİĞİ ANLAYIŞI | Tarih | 09.01.2020 |
25 Aralık Antebin Kurtuluşu | Tarih | 25.12.2019 |
Yazıya yapılan bütün yorumlar
Ahsen Özgökçe 09.03.2021
http://www.yazarport.com/yazi/45221/akifin-sesi-milletin-marsi-asrin-coskulu-hikayesi Bu yazımı silebilir misinizBu yazıya sizde kendi yorumunuzu yazabilirsiniz.