Felaketler Ülkesi Olmak İstemiyoruz!!!
Son günlerde felaket üstüne felaket yaşıyoruz, ülkemizdeki terör belasını bertaraf yolunda mübareze azmi devam ederken, hem şehitlerimizin matemi, hemde vatan savunması kararlılıkla yol katederken, terörle mücadelede, terör destekçileri emperyalist güçlere karşın kararlı gardımızı almak durumundayız. Türkiye'de 40 binden fazla vatandaşın ölümüne sebep olan terör bir insanlık suçudur, bütün insanlığın ortak mücadelesini gerektirmektedir. Bu konuda sergilenen ikiyüzlü tutumu ve politik seçiciliği tarih not etmektedir. Kurt kışı geçirir ama yediği ayazı unutmayacaktır, yenilen şamar unutulmayacak, elbet bunun hesabı bir gün görülecektir.
Ülkemizdeki, Elazığ ve Malatya'da yaşanan deprem felaketinde can ve mal kaybımızın yaşanması sonrasında yaralarımızı hızla sarmaya devam etmekteyiz. Doğal afet ve uçak kazası can ve mal kaybı, canımızı acıtmakta içimiz yanmaktadır.
Van ilimizde çığ felaketi olmuş ve insanlarımız kurtarılmaya çalışılırken, teknik bilgi ve birikim eksiliğinden dolayı kurtarma ekiplerinin tekrar çığ altında kalarak can kaybının olması kabül edilemez bir durumdur. Bu olay yetki, bilgi ve eğitim eksikliğini gün yüzüne çıkaran bir gerçektir. Ne derseniz deyin ikinci çığ kurtarma ekiplerinin can kaybı vermesi, koordine ve eğitim eksikliğidir. Bu inanılması zor olayın, Türkiye'de yaşanıyor olması da üzücü maalesef ama ne yazık ki önlem almadığın zaman işte bu güvenli yaşam kültürünü içselleştirmediğin zaman, birlikte yaşama bilincini geliştirmediğin zaman acı zaiyatlar olabiliyor.
Gelelim İstanbul Sabiha Gökçen havalanındaki 3 kişinin hayatını kaybettiği, 176 kişinin yaralandığı uçak kazasına; Pegasus hava yollarının kalitesini az çok herkes bilir, Pegasus uçakları ekonomik ve kalite bakımından diğer havayollarının kalitesi bakımından gerisinde olduğu aşikardır. Hal böyle olunca Pegasus'un teknik personel kalitesinin tartışma konusu olması kaçınılmazdır. Aynı havaalanına diğer uçaklar güvenli bir şekilde inip, kalkarken, Pegasus uçağı neden sert iniş yaparak faciaya neden oluyor. Bunu anlamak zor değil, demek ki, pilotların teknik bilgi, beceri, sağlık ve tecrübe vs. konularında eksiklerinin olduğunun göstergesidir.
Bu tür felaketler ülkemizin imajını olumsuz yönde sarsmakta ve bu ülke vatandaşı olarak canımızı oldukça acıtmaktadır. Ülkemizde yaşanan Doğa, uçak ve diğer felaketlerin tekraren yaşanmaması için onun adamı bunu adamı torpilli personel alımı konusundan çıkarak, liyakatli, hakkaniyetli personellerin görev başında olmasının hayati önem arz ettiğini hep birlikte gördük.
En azından son iki felekette de yaşanan olaylarda, uçak şirketlerinin kalite standartları ve çığ altından kurtarma koordinasyonunda görevli personellerin yeterlilik seviyelerinin gözden geçirilerek eksikliklerin giderilerek, değişimlerin yapılması can güvenliğimizin garantisi açısından mecburiyet olacaktır.
Çinde yaşanan koronavirüsün ülkemizde yaşanmaması adına sağlık bakanımızın açıklamalarından koordinasyon, teknik ve sağlık branşındaki liyakatlı personellerden oluşan ekipler ile tedbir aldıkları anlaşılmaktadır. Bundan sonrasında Türkiyemizde koronavirüs görülmesi halinde, ya önceden görevlendirilmiş ekip hatası, ya da insan üstü bir gelişmenin yaşanarak sağlık personelinin bilimsel açıdan ve tıbben yapabileceği, müdahale edebileceği bir durmun kalmaması olacaktır.
Felaketler ülkesi olmak kader değildir. Asıl felaket, çağdaş, ilim ve bilimsel yolun gerisinde kalmak demektir. Ülkemizde bilgi birikim herşey vardır. Normalden çok, anormal bir siyasi çekişme vardır. Gereksiz siyasi çekişmeler ülkenin temeline dinamit koyarak patlatmakla eş değerdir. Defalarca dinamit patlatılan bu ülke, harcının sağlamlığı sayesinde yine ayakta kalabilmiştir. Gereksiz siyasi çekişmeler, Türkiyemizin bilimsel, çağdaş, gelişmişlik yolunda yara almasına sebebiyet vermekte ve modern ülkelerin gerisinde kalmaktan kurtulma mücadelemizi sekteye uğratmaktadır.
Vatanını çok seven işini en iyi yapandır; sözünün tüm vatandaşlar üzerinde aidiyet duygusu oluşması yönündeki bilince sahip olması, güvenli, itibarlı ve kaliteli bir geleceğe sahip olmanın yoludur.
Esen kalın değerli okuyucular.........
Başlık | Kategori | Yayın Tarihi |
---|---|---|
Milli Yol | Yaşam | 02.02.2021 |
Bölünmüş Çember | Politika | 16.09.2020 |
Yaşam Tarzının -Eksi ve +Artısı | Yaşam | 14.08.2020 |
Vay Canım Ülkem Vay !!!! | Politika | 26.05.2020 |
Saldırılar Devam Ediyor | Politika | 09.03.2020 |
Başlık | Kategori | Yayın Tarihi |
---|---|---|
MUCİZE MANİPÜLASYONU | Genel | 25.02.2021 |
TEŞKİLATINIZI KORUYUN | Genel | 24.02.2021 |
YASADIŞI YASA DIŞI SIRADIŞI VE SIRA DIŞI SAVIM | Genel | 07.02.2021 |
HAYAT'A DAİR GÜZEL TAVSİYELER | Genel | 07.02.2021 |
HURİLERLE CENNETTE CİNSEL İLİŞKİ YOK | Genel | 05.02.2021 |
Yazıya yapılan bütün yorumlar
Kalalİsmail 18.02.2020
Kurt kışı geçirir ama yediği ayazı unutmayacaktır, yenilen şamar unutulmayacak, elbet bunun hesabı bir gün görülecektir.İsmail Kalal 15.02.2020
Vatanını çok seven işini en iyi yapandır; sözünün tüm vatandaşlar üzerinde aidiyet duygusu oluşması yönündeki bilince sahip olması, güvenli, itibarlı ve kaliteli bir geleceğe sahip olmanın yoludur.Bu yazıya sizde kendi yorumunuzu yazabilirsiniz.