Dostlarımı ziyaret ettim. Selamlaştıktan sonra , soruları yazı hayatın üzerine yoğunlaştı ve devam ediyor mu? sorusuna muhatap oldum. Cevaben dinlenmeye çekildim oldu.
Fakat dostum diyebileceğim kişi, ısrarla yine de yaz, yazarsan ben okurum dedi Dost az olur. Ben de kendisinden isteğim olmuştu. Kırmadı.
İnsan yaşadığı sürece ve söyleyeceği sözü, ,diyeceği, konuşacağı varsa yazı yazmaya devam eder, çevresine söyleyeceğini söyler.
Bu yazımızda camii ile ilgili olsun istedim.
1-Camiler de , toplantılarda , konferanslar da ve konuşmacıların oldukları yerde cep telefonu kapalı olmalı.
2-Cuma günü kıymetlidir. Çünkü müslümanların haftalık bayramıdır. Onun için vaaz başlamışsa caminin içine girmeliyiz.
3-Hutbe okumak için görevli minbere çıkıyorsa veya çıkmışsa sonradan gelenler namaz kılmazlar. Cuma namazının farzından sonra ilk sünneti kılarlar. geldiklerinde otururlar..
4- Cuma hutbesi okunuyor, gençlerimiz veya diğer cemaatten kişiler cep telefonuyla ilgileniyorlar. Dinen hutbenin hükmü namaz gibidir.
Namazda konuşulmaz, namazda fazla fiil olmaz. Günümüzde ne yazık ki, hutbeler hakkıyla dinlenmiyor.
5-Cemaat durumunda imamın hizasına imamlık yapabilme bilgisine sahip, ehil kişiler durmalıdır.
6-Namaz kılmak sevaptır. Fakat bazı vakitlerde kılmak ise doğru değildir. Güneş doğarken, tepedeyken, batarken; bunu neden yazdım? Camiye girince iki rekat namaz kılmak çok sevaptır.
Lakin öğle namazına otuz dakikadan az süre varsa , cami için kılınan namaz kılınmaz.
Bu üç vakitte hiçbir namaz kılınmaz.
7-Camiye önce geldik uygun yere otururuz.belirli yer olmamalıdır.
8-Kuranı kerim okunurken mutlaka sessiz olmalıyız. Camii de olsun başka yerlerde olsun okunurken konuşulmaz.
9- Ezanı şerif okunurken susulur. Gücümüz yetiyorsa müezzinin söylediklerini söyleriz.
10-Olarak gizli ,içimizden okuyuşlarda sadece kendimiz duyacak kadar sesli okuruz. Yoksa vacibi terk etmiş oluruz.
Bu dıştan okumalar bariz olarak var. Dil kıpırdayacak ama ses olmayacak.
Selam ve hürmetle.
Bu yazıya ilk yorumu siz yazın.