Nasıl olduysa kendimi kabristanda bulmuştum. Rüya mı yoksa gerçek miydi, anlamak çok zordu. Bazen teselli bulurdum rüyadır diye. Bazen de gerçek olduğuna kanaat ederdim. Gerçek olduğuna kanaat edince de doğal olarak üzülürdüm. Kabristanda ölülerle konuşmak kaçıklıktur diyerek kaçık olabileceğimi düşünerek üzülürken ani bir düşünce değişimi yaşar düş gördüğüme kanaat getirince tüm üzüntüm geçerdi. Geçerdi: çünkü adı ortada, düş... Rüyada normal ya da anormal her şey görülür. Gözlerini açarsın rüya orda biter.
Evet, ölüler konuşur, ben de konuşurdum; Lakin herkes kendi kendine konuşurdu. Ben ise ona, buna dönerek konuşurdum. Hatta isimleriyle hitap ettim. Dürttüm onları. Hazal, dedim. Turgut, dedim. Ümit, dedim. Kimseden ses yok.
Ben de sustum ya da rüya bitti. Kabristanda olmadığıma kanaat getirince konuşacağım.
Rüya saniyelerledir. Kabristanda fazla durulmaz.
Ben uyandım.
Yok! Yok! Ben gittim.
Bye bye.
Başlık | Kategori | Yayın Tarihi |
---|---|---|
İSTİYORUM | Şiir | 17.09.2019 |
DEMEM O Kİ | Politika | 30.08.2019 |
KİMSE YOK MUUUUU!? | Anı | 27.08.2019 |
HAYIR! HAYIR! | Felsefe | 23.08.2019 |
EY SEVGİLİ | Edebiyat | 22.08.2019 |
Başlık | Kategori | Yayın Tarihi |
---|---|---|
Nokta Kadarsın. | Edebiyat | 23.12.2020 |
ÖĞRETMENE VERİLEN DEĞER | Edebiyat | 19.10.2020 |
UMUT BAZEN İŞKENCEDİR | Edebiyat | 19.08.2020 |
Eşek Arılarına Ders | Edebiyat | 07.08.2020 |
PEMBE GERÇEK AŞK MEKTUBU | Edebiyat | 05.08.2020 |
Bu yazıya ilk yorumu siz yazın.