Herşeyin ucuna gelip dayanmışız, herşey ucube olmanın eşiğine hazır. ne yapsak herşeyin patlamasına engel olmayacağız. herşey kendini yok etmenin ucunda. ama hiç kimse farkında değil, desemde inanmayın . çünkü bazıları farkında, bazıları olan bitenleri iyi izliyor, ne olacağını ıyı biliyor. bunlar çoban ama sürüsüne hakim olamayan çobanlar, bazılarıda oyle ıyı idare ediyor ki herkesi istediği yöne çekebilmekte çok usta. oysa bizim işimiz çobanı eğitmek değil sürüyü tek başına ayakta tutabilecek hale getirmek... Ne kadar kolay herşey dimi? herşeyi kelimelerde anlatmak o kadar kolay, desemde bunada inanmayın bazen anlatmakta zordur. anlatmakta zordur anlamak daha zordur. işte buraya gelmek istiyorum. anlamakta zorluk çektiğimiz anlamak istemediğimiz herşeye tepki ve ilgisizliği göstererek onlara o kadar çok sarılıyoruzki bırakmıyoruz farkında bile değiliz... Ne? nereye? hangisi? ne yönden? nasıl bakacağımızı nasıl anlayacağımızı çözmek öğrenmek gerek. dertliyiz tabiki hepimiz, hepimizin acıyan bir yanı var elbette, olmalıda. hayat bir bütün ve herşeyi içinde barındırıyor. her anı her zamanı sorgulamanın da anlamı yoktur. bazen zamanı akışına bırakmak gerekir, küçük bir an küçük bir gülümseme küçük bir güneş ışıltısı öyle şeyler anlatır ki bize yaşamın nerede gizli olduğunu nerede parladığını anlatır. öyle bir sessizlik kaplar ki içimizi orda ne umut ne düş ne kırgınlık ne keder sadece sen varsın kendinle baş başa. Buna ihtiyacımız var. birbirimize bakarken ne kadar da boş baktığımızı ne kadar gereksiz izlediğimizi anlamalıyız. biz bunları yapmalıyız, yapmamız gerekli. yoksa hayat belli eder herşeyi, ya çoban olacaksın ya sürü yada herşeyin neyle nasıl yürüdüğünü göreceksin. O zaman ne sürü ne çoban olacaksın sen ve sen öteki yalan. mevkiler, makamlar, alt üst ilişkiler, ezen ezilenlerse hiç mi hiç yok.. tabi dışarıda herşey eskisi gibi, ezen daha çok eziyor ezilen daha çok eziliyor, ama sıyrılmışız bunlardan insana saygımız sevgimiz var oluyor ve sevgi yaşama umudumuz…. Şu söz herşeyin ortasında sanırım "yaşam felsefemiz yaşamak ve yaşatmaktır" . ama dışarda hala herşey eskisi gibi. dışarıda kan akıyor, insan amaçlar ideolojiler hesaplar uğruna bozuk para misali harcanıyor. insan hala sefil ve aç hala düşünmesine izin yok, halbuki insanız ve insana saygımız olmalı. bunu yapmak gittikçe zorlaşıyor desem abartı değil sanırım düşünürsek hak vericeğiz. bu olguyu kazanmalıyız kendimizi kazanmalıyız. insansak insana saygılı olmalıyız...
Bu yazıya ilk yorumu siz yazın.