Türk olmak hernekadar(her ne kadar) etnik bir duyumsama getirse de ruhlara, gerçekte Atatürk’ün de kavradığı gibi, Türk olmak; Türk’lerde herşey görülmez geniş anlamında, onura düşkünlük dar anlamında olarak bir niteliklilik taşır. Bunu; Türk Kurtuluş Savaşı’nda, düşmana bile iyilik, insanlık yapmak biçiminde çok gördük.
Bu tür ayrılanımların dışında Türk’lerde bir de göze pek çarpmayan, nicel ayrılanımlar da vardır. Bunlardan biri de; Arab toplumlarında sık görülen; döğüşte, kavgada, öfkelenmede, sinirlenmede karşıdaki kişiye terlik, ayakkabı fırlatmanın; Kürtlerde görülen, insanlara taş atmanın; Türk’lerde görülmemesi, bunların utanç, ayıp, küçüklük, zayıflık sayılmasındandır.
Türk’lerde bir de şu yoktur:’ İnsanlara tekme atmak’. Türk’ler öteki iki şey gibi bunu da utanç, ayıp, küçüklük sayarlar. Türk’ler yalnızca yumruk atar döğüşte. Yiğitdirler. Döğüşülen ya da saldırılan ya da saldırısından korunulmaya çalışılan ya da saldırısı durdurulmaya, önlenilmeye çalışılan kişiye terlik, ayakkabı, taş, tekme atmazlar. Türk’ler düşmanın önünde eğilmeyi sevmezler. Bu yüzden de ona atmak için; yerden taş almak için eğilmeyi de, ona atmak için ayağındaki terliği, ayakkabıyı çıkarmak için de eğilmeyi sevmezler; utanç, onur kırıcı, ayıp, küçük düşürücü sayarlar; kadınlara özgü sayarlar. Bu yüzden; saldırgana tekme atmayı içeren karate, tekvando gibi döğüş yöntemleri Türk’lerde ortaya çıkmamıştır. Ama; karate ve tekvando gibi tekme atmayı gerektiren döğüş yöntemleri Türk’lerde de ilgi görmüş ve yayılmıştır. Bunun bir nedeni de kültürel yozlaşma, merak duygsunun büyüklüğü , düşman ile düşmanın dilinden konuşmak zorunluluğu ve uygarlıksal yumuşama olabilir.
Ben etnik Türk’lüğü savunmamama karşın şu da bir gerçek ki Türk olmak birçok niteliği, erdemi de taşımakdır. O yüzden ki Türk’ler; anne, baba, kardeş, çocuk, eş öldürmenin doğal, hak, görev sayıldığı Osmanlı saraylarına sokulmamış, ve düşman olarak görülmüşlerdir.
Evet; Türk olmak bir kimlik belgesi vermek ya da almak ile olmuyor. Türk olmamak da bir erdem, nitelik değildir. Bu nitelik, özellik, içerik Türk kavramına en büyük ölçüde; büyük Türk düşünürü ve önderi Mustafa Kemal Atatürk ile sokulmuştur ki Orta Asya’daki Türkler bile bu özelliklerin bazılarından ya da tümünden yoksun da olabilir çünkü Atatürk’ün Türk’lük kavramı, dinler gibi yaratılmış bir soyutluktur.
Evet; insanlar ya Atatürk’ün Türk’üdürler ya da onu olmayı başaramayanlardır, beceremeyenlerdir. Gerçekte Atatürk’ün Türk kavramı; dinlerdeki evliyanın, dervişin, ermişin boşinançsız karşılığıdır, denilebilir.
Belki ben de genetik olarak Türk değilim ama Atatürk’ün yarattığı Türk kavramından olmak ile onur ve gurur duyarım. Atatürk işte bu yüzden ‘Ne mutlu Türk’üm diyene!’ demişdir. İşte bu yüzden, Türk değilseniz, Türk olamıyor iseniz, Türk olmayı başaramıyor iseniz, Türk olmayı anlayamıyor iseniz, Türkiye’yi bölmeye, yıkmaya, yok etmeye çalışıyor iseniz acınızı ve eksikliğinizi anlarım.
Necdet Gürçiftçi
2011-haziran tarihinde internette yayınlandı.
Başlık | Kategori | Yayın Tarihi |
---|---|---|
AKİT YAZARI İLHAN ORAL TERS SÖYLEMİŞ SAVIM | Felsefe | 17.01.2021 |
MİLLİ SAVUNMA BAKANLIĞI'NIN TÜRK ORDUSUNU YANLIŞ TANIMLAMASI DURUMU | Felsefe | 16.01.2021 |
ÇAĞDAŞ YAŞAMI DESTEKLEME DERNEĞİ'Nİ HEM KUTLARIM HEM KUTLAMAM | Felsefe | 15.01.2021 |
HADİSE ERDEMLİ KADIN İMİŞ | Felsefe | 14.01.2021 |
BÖYLE SÖYLEDİ TÜRK BİLGESİ- 237 (ŞİİR) | Şiir | 13.01.2021 |
Başlık | Kategori | Yayın Tarihi |
---|---|---|
PANTEİST SPİNOZA’NIN YETERSİZ TANRISI | Felsefe | 12.01.2021 |
Kavga Çıkartmanın Yolu Sözlü Taciz | Felsefe | 11.10.2020 |
Kötü Zamanda Yaşıyoruz | Felsefe | 18.08.2020 |
SIRADAN MISIN | Felsefe | 02.08.2020 |
İnsanın can yoldaşıdır '' EŞ ''.. | Felsefe | 31.07.2020 |