Geçen yüzyıldan bu yana bir türlü suların durulmadığı ortadoğu coğrafyasında sular yine hareketlenmeye başladı.

Osmanlı devletinin yüzyıllar süren hakimiyetinden sonra tarih sahnesinden çekildiğinden bu tarafa o toprakların çilesi daha dolmamış anlaşılan.

Mısır,Tunus,Libya,Suriye,Irak....Bu devletlerden su an en fazla Suriye ve Irak'ın dizlerinin bağı çözdürü

Kalemle çizilen sınırlar artık çatırdamaya başladı,O bahar,bu bahar diyerek,yok pembe devrim,turuncu devrim diye  parçalanan devletler,parçalanan yönetimler,ızdırap çeken milletler,insanlar....Çile doldurmaya devam ediyorlar...

Irak ve Suriye'de ve Kan,gözyaşı dinmeyecek gibi süreç devam ediyor.

Kontrolün kimde olduğu belli olmayan bu topraklarda neyin nerede duracağı adeta serseri mayın gibi  belli değil.

Esad'ın Suriye'sinde merkezi kuvvetler ile diğerleri arasında çatışmalar devam ediyor.

Irak'ın üçemi,beşemi bölüneceği  tartışılıyor.

Bir çok devletin hesabı olduğu çok açık olan bu coğrafyada istihbarat savaşlarıda cabası.

Bakalım nerede duracak.?Bu savaş...?

Özellikle Kerkük ve Musul'da,Telafer'de Irak Türkler'i bu değişen dengelerde maalesef belirleyici unsur olamadılar.Bunda elbette yıllardır Saddamın süren zulmü,Türkiye'nin de çok aktif olmamasından dolayı Irak'ta Türkler açısından çok iç açıcı olmayan bir gelecek söz konusu...

Özellikle Irak'ın toprak bütünlüğü açısından bölünmeler yaşanırsa ki öyle gözüküyor;2 milyonu bulan nüfüsuyla Türkmenler de orada bağımsız bir devlet kurabilmelidir.

Bakalım yaşayıp neler göreceğiz.

Genç Türkiye cumhuriyeti'ne burnunun ucunda kalemle sınırlar çizilirken hayıflananlar,bir asır sonra tekerrür eden bu durumla ilgili ne düşünüyorlar acaba.?

Sevgiyle kalın,hoşça kalın....