Cumhuriyet Halk Partisi, artık bir sağ görüşlünün, bir milliyetçinin “oy verebileceği parti” konumundan kopmuştur.
Buna tek neden olarak “Che şapkalı Kılıçdaroğlu” pankartını vermiyorum.
Kılıçdaroğlu’nun genel başkan olmasından itibaren, CHP Baykal döneminde kazandığı sağ oyları teker teker kaybetmeye başladı.
Genel Af söylemiyle başlayan dağılış ve Kürtlere sempatik görünme çabası olarak nitelendirilebilecek Ahmet Kaya – Yılmaz Güney mezar ziyaretleri ile kopuşa doğru gitmişti.
Fakat MHP ve AKP muhalifi olan bir kısım sağ görüşlü, yine de milliyetçilik oku ve Atatürk hatırına CHP’ye oy verebileceğini beyan ediyordu.
Ben bu düşünceyi çoktan bıraktım ama durum böyleydi.
Bunun kendi çapında ufak, ama birleştirdiğinizde çok büyük olan sebepleri var.
Bugün 18 Aralık… Necip Hablemitoğlu’nun katledilişinin yıldönümü. Fail-i Meçhullerden yakınan, Kemal Türkler’i Erdal Eren’i anan Kılıçdaroğlu’nun aklına Hablemitoğlu “nedense” gelmedi.
Sıradan bir günde aklına gelmemesi olağan görülebilir ama en azından yıldönümünde adını anmak, Kılıçdaroğlu’nun “solculuğundan” bir şey eksiltmezdi.
Kılıçdaroğlu’nun konuşması; sıkıcı sol söylemler, yetmişlerdeki Ecevit sloganlarının tekrarı, altı okun yalnızca Halkçılık ve Devrimcilik ilkelerinin adının anılması, Türk milletinin adının yine hiç geçmemesi ile özetlenebilir.
Seçim barajından, milletvekili adaylarının halk tarafından seçilmesi gerektiğini anlatan Kılıçdaroğlu, kendi partisinde dahi bu çarşaf liste uygulayamazken Türkiye’de bu sistemi uygulamaktan bahsetti.
Parti Meclisi’nin içerisine de CHP’nin ağır toplarından Hakkı Süha Okay, Haluk Koç, Şahin Mengü, Necla Arat gibi isimler alınmadı. Bilim Kurulu Kontenjanı’na da Deniz Baykal’ın ve Önder Sav’ın adamları bırakılarak adeta küskünler yarıştırıldı.
“Mayından temizlenen Güneydoğu toprakları Türk ırkından olanlara verilsin” diyen Birgen Keleş’in adının dahi geçmemesi, buna karşılık Sezgin Tanrıkulu’nun Parti Meclisi’ne girmesi Türklükten hortlak görmüş gibi kaçan yeni CHP’nin yeni politikasına uygun düşmüştür.
Parti Meclisi oylamasında en az oy alan üç ismin Gürsel Tekin, Enver Aysever ve Sezgin Tanrıkulu olması, CHP içinde hala bazı değerlere bağlı delegelerin var olduğunu göstermiştir.
Son olarak şunu söylemek gerekiyor. Eski Genel Başkan Deniz Baykal’ın kurultayda bir kez dahi adının anılmaması sadece Kılıçdaroğlu’nun değil konuşma yapan tüm CHP’lilerin ayıbıdır. Bu ayıbın da yeni CHP ve yeni Parti Meclisi ile temizlenmesi de mümkün değildir.
Başlık | Kategori | Yayın Tarihi |
---|---|---|
Atsız Bey'in İlk Eşi Mehpare Hanım Kimdir? | Tarih | 23.04.2014 |
Otorite | Politika | 09.02.2014 |
Atsız'ın 9 Mayıs Savunmasının Haklılığı | Tarih | 12.01.2014 |
Atsız'ın Basılmamış Eserleri Hakkında | Tarih | 11.12.2013 |
Necip Fazıl'ın Kanuni Hakkındaki Düşünceleri | Tarih | 16.09.2012 |
Başlık | Kategori | Yayın Tarihi |
---|---|---|
Avrupalılar Siz Sömürdünüz Biz Yönettik | Politika | 19.02.2021 |
İSTİKBAL GÖKLERDEDİR | Politika | 12.02.2021 |
Türk Birliği | Politika | 25.01.2021 |
Güvenir Halim Kalmadı | Politika | 29.12.2020 |
KKTC SECİMLERİ ÜZERİNE | Politika | 26.10.2020 |
Bu yazıya ilk yorumu siz yazın.