Cumhuriyet Halk Partisi, seksen sekiz yıllık ömründe bugünkü kadar karışık ve neyin ne olduğu bir günü görmemiştir.

Bu durumun en büyük suçlusu şüphesiz Kemal Kılıçdaroğlu’dur.

Altı ay önce partideki ağırlığını ve örgütsel gücünü bile bile Önder Sav’ı sırf genel başkan olabilmek için yanına alan Kılıçdaroğlu, bugünkü karmaşanın baş sorumlusudur.

Kılıçdaroğlu; altı ay önce can ciğer kuzu sarması olduğu Sav ile kongre binasına girerken, kaset komplosuna kurban giden Deniz Baykal kurultayı televizyondan izlemek zorunda kalmıştı.

Kongrede Önder Sav ile yan yana duran Kılıçdaroğlu için herkes yeni bir umut olacağı düşüncesiyle olumlu hisler besliyordu.

Bu rüzgâra herkes kapıldı. Ben de…

Altı aydır Genel Sekreter olarak yanında tuttuğu, uğruna Gürsel Tekin’i aylarca muamma içinde bıraktığı Önder Sav, bugün “Yıkılan korku imparatorluğunun başı, görevini bir yerden alan adam” oluverdi.

Peki, bir anda “korkutucu karakter” olan Sav, dün çok mu farklı biriydi?

Yoksa koltuk sevdası içinde olmadığını söyleyen birileri, koltuğuna kendini çivileyebilmek için Önder Sav’ı idare mi etti?

Bugün sorulması gereken temel soru budur.

Kendini büyük özgürlükçü, büyük devrimci sananlar, başkalarını koltuk sevdası ile suçlayanlar, o koltuğa yapışmak için Önder Sav’ı kullandı mı, kullanmadı mı?

Bu ne güzel bir liderliktir, nasıl bir yönetim anlayışıdır ki, kişilere sorulmadan Genel Sekreter ve MYK üyesi seçiliyor. Bir anda haberiniz bile yokken, “Führer” sizi Genel Sekreter seçiyor.

Yine sorulmadan seçilen liste basına açıklanıyor. Adamlar görevi kabul etmiyor ve bunun adı doğal olarak skandal oluyor.

Kemal Kılıçdaroğlu bir şeyler yapmaya çalışmıştır. Kendince partiye anti-Kemalist bir devrim yapmaya kalkmıştır. Bunu da eline yüzüne bulaştırmıştır.

Sınıf başkanını öğrenciden habersiz seçen bir öğretmen misali “Kemal öğretmen” sınıfta kalmıştır.

Peki, şimdi ne olacak?

Tahminim şudur ki, MYK dışında kalan iki isimden biri olan Hakkı Süha Okay, Önder Sav desteğini alacaktır. Kasım sonunda yapılacak Tüzük kongresini genel başkan seçimi haline getirmek için elden ne geliyorsa yapılacaktır ve Türk milleti CHP içindeki Kılıçdaroğlu – Okay seçimini izleyecektir.

Kılıçlar çekildi bu bir düello

Karşısına kim çıkarsa çıksın, umarım kısa çöp Kılıçdaroğlu’nun elinde kalacaktır.