"Haliç'te Yaşayan Simonlar" adlı kitabın yazarı, en son Eskişehir emniyet müdürlüğü yapan daha sonra kendi isteği ile merkeze alınan Hanefi Avcı tutuklandı.

Zat, tutuklanacağından o kadar emindi ki savunmasını hazırlayıp bırakmıştı. Aslında Avcı'nın kitabı hakkında sorgulanması ya da kitap temel alınarak soruşturma açılması olağan bir durum olurdu. Çünkü inceleyebildiğim kadarıyla birçok olay belgeleriyle anlatılıyor, birçok isim bir şekilde zan altına giriyordu. Nedense "Dün Devlet Bugün Cemaat"in cemaat kısmı, iğneyi kendine dokundurmadan çuvaldızı başkalarına batırma ısrarını sürdürdü. Avcı'nın cemaatleşme iddiaları hakkında açılan soruşturmalar ağır aksak ilerlerken (!), Avcı farklı bir soruşturma kapsamına alındı. Devrimci Karargâh soruşturması kapsamında sabah saatlerinde gözaltına alınan Avcı, akşam saatlerinde tutuklandı. Kitap yazarken birilerine dokunduranlar, bir şekilde cezalandırılıyor. Ergün Poyraz da bu isimlerden biriydi. Musa'nın Çocukları, Musa'nın Gülü, Musa'nın Mücahidi, Kanla Abdest Alanlar adlı kitapların yazarı Poyraz, Ergenekon kapsamında tutuklu... Bir yılı geçen süre içinde henüz hiçbir cezası kesinleşmemesine rağmen hapiste yatıyor. "Yatıyor" sözün gelişi... Orada da kitap yazıyor, kitapları basılıyor, okunuyor. Bildiğim kadarıyla bu kitaplar hakkında açılan davaların hiçbiri nedeniyle kitap toplanması olayı yaşanmadı.

İşin medya boyutunu ele aldığımızda da muhalif tüm kanalların patronlarının şu anda cezaevinde olduğunu görüyoruz. Kanal B'nin patronu Mehmet Haberal, Avrasya'nın patronu Mustafa Özbek ve Ulusal Kanal'ın patronu Doğu Perinçek... Kimisi resmi patron değil ama nihayetinde herkes bu kanalların onların istemiyle yayın yaptığını biliyordu. Üçü de cezaevinde... Tuncay Özkan ve Mustafa Balbay'ı da unutmamak gerekir. Artık dünyada olmayan İlhan Selçuk ve Türkan Saylan'ı da...

Bu isimlerin çoğuyla fikirlerim uyuşmaz. Fakat bu halimle bile görüyorum ki, AKP'ye muhalefetin sonu cezaevi... Avcı diyor ki" Kitabı yazarken söyledim, bana her şeyi yapmayı deneyeceklerdir. Ama bu kadarını da beklemiyordum. Hiç olmaz ise alakam olan bir konu ile ilişkilendirilmem lazımdı, bu kadar alakasız tam zıddı olduğum bir olayla ilişkilendirilmek istenmem işin ne kadar çığırından çıktığını göstermektedir" Avcı "alakam olan konu" derken herhalde diğer isimlere atfedilen Ergenekon safsatasını kast etmiş olacak. Alakası vardır diye demiyorum, zaten ortada Ergenekon diye bir örgüt bulunmadığına göre, herhalde Devrimci Karargâh ile anılmaktansa yukarıda ismini saydığım kişilerle anılmak daha onurlu bir durum olacaktı. İşin bir de meşhur olmayan yönü var. İsmi duyulmamış "muhalifler" de "27 kişi gözaltına alındı" başlığıyla hapsi boyluyorlar. Birçok Ulusal Kanal çalışanını bu kapsamda değerlendirebiliriz.

Anlayacağınız artık işin iyice suyu çıktı. Suyu da "Haliç'te Yaşayan Simonlar" afiyetle içiyorlar.