Uzun süredir yazı yazmıyordum ama bugün gördüklerim beni yazı yazmaya mecbur etti.
Hakkâri'nin Çukurca ilçesinde dün verilen altı şehitten sonra meclisteki grup toplantılarına göz gezdirdim. Özellikle başbakanın ne diyeceği çok önemliydi.
Büyük umutlar büyük insanlardan beklenen duygulardır. Bir an hayale kapılıp, güçlü önlemler alacağını söyleyen bir başbakan düşledim ama... Boş
Kısa ve klişe bir terör konuşmasından sonra başbakan, sözü 12 Eylül mağdurlarına getirdi. Mustafa Pehlivanoğlu'nun mektubunu okuyunca ağladı. İnternet sitelerinde "Başbakan ağladı" manşetini görenler eminim bu gözyaşlarını şehitler için döktüğünü düşünmüştür. Ama bu gözyaşları otuz yıl önce asılmış bir ülkücü genç içindi. Mustafa Pehlivanoğlu'na 29 yıldır ağlayabilirdin. Günün meselesi verdiğimiz şehitler iken, otuz yıl önce asılmış bir gence ağlamak biraz garip olmuyor mu? Bugün şehit edilen yüzlerce genç için de otuz yıl sonra mı ağlayacağız? Başbakanın Pehlivanoğlu için döktüğü gözyaşlarını, başka bir parti lideri şehitler için dökse anında "terörden nemalanan parti", "şehit istismarcısı parti" damgaları vuruluverir. Bu son meclis konuşmasıyla Ak Parti kendi kazdığı tuzağa düşmüştür ve 12 Eylül istismarcısı olmuştur. Ülkücülerin evet oyunu alabilmek için Anayasa Paketi'ni yalnızca "darbecilerden hesap sorma" olarak algılatmaya çalışan Ak Parti'nin bu oyununa eminim ne ülkücüler ne de sosyal demokratlar gelecektir.
Konuşmasında Erdal Eren'i, Nejdet Adalı'yı, Alparslan Türkeş'i ve Muhsin Yazıcıoğlu'nu anan ve öven Recep Tayyip Erdoğan'a bir soru sormak isterdim ama ne yazık ki kendisi ulaşılmaz yerlerde... Nejdet Adalı'yı içeri aldıklarında bir partinin (Milli Selamet Partisi ama kendisi söylemekten çekiniyor.) gençlik kolları başkanı olan Tayyip Erdoğan, 12 Eylül'den sonra nerelerdeydi? Ne kadar süre hapis yattı? 12 Eylül birçok sağcı ve solcu gencin kıyımına yol açmıştır. Nitekim Erdoğan'ın andığı kişiler de ülkücü ve solcu gençlerdir. O dönem çoktan partileşmiş bir siyasi oluşum, bütün siyasi partilerin kapandığı dönemde 12 Eylül'den ne kadar zarar gördü? Yoksa görmedi mi?
Başlık | Kategori | Yayın Tarihi |
---|---|---|
Atsız Bey'in İlk Eşi Mehpare Hanım Kimdir? | Tarih | 23.04.2014 |
Otorite | Politika | 09.02.2014 |
Atsız'ın 9 Mayıs Savunmasının Haklılığı | Tarih | 12.01.2014 |
Atsız'ın Basılmamış Eserleri Hakkında | Tarih | 11.12.2013 |
Necip Fazıl'ın Kanuni Hakkındaki Düşünceleri | Tarih | 16.09.2012 |
Başlık | Kategori | Yayın Tarihi |
---|---|---|
Avrupalılar Siz Sömürdünüz Biz Yönettik | Politika | 19.02.2021 |
İSTİKBAL GÖKLERDEDİR | Politika | 12.02.2021 |
Türk Birliği | Politika | 25.01.2021 |
Güvenir Halim Kalmadı | Politika | 29.12.2020 |
KKTC SECİMLERİ ÜZERİNE | Politika | 26.10.2020 |
Bu yazıya ilk yorumu siz yazın.