Deniz Baykal ölmedi... Yalnızca istifa etti.

Kimi köşe yazarları, CHP'liler hatta AKP'liler sanki Baykal ölmüş gibi düşünüyorlar ve öyle hareket ediyorlar. Olası genel başkan adaylarına "Aday olacak mısınız?" diye soruluyor. Aday adayı kişi ne desin? "Adayım" diyemez. Çünkü CHP'nin başına gelecek kişi, Deniz Baykal'ın belirleyeceği birisi olacaktır. Deniz Baykal yaşadıkça, parti içinde en etkin isim olmaya devam edecektir. Kimsenin o konuda bir şüphesi olmasın.

Gelelim istifa meselesine ve yapılan konuşmaya... Kaset olayı çıktığından bu yana Fatih Altaylı, Tufan Türenç gibi köşe yazarları, Baykal'a istifa çağrısında bulunmuşlardı. Kendini aklayacaksa, bunu CHP genel başkanı olarak değil, sade bir yurttaş olarak yapması gerektiğini söylemişlerdi. Baykal da bu yolu seçti. On dakikalık istifa konuşmasını izleyenler dikkat etmiştir. Baykal, konuşmasında söz konusu kaseti yalanlamadı. Komplo tanımını kullandı. Özel hayatı istismar, görüntülerin birleştirilmesi, teknoloji kullanımı gibi tabirleri yeğledi. Bu durum, kasetin müspet olduğunu iddia edenlerin elini güçlendirdi. Bu açıklamadan sonra Tayip Erdoğan'ın yaptığı konuşmada da aynı durum gözlendi. "Pensilvanya'dan aldığım üzüntü mesajı" diyerek Fethullah Gülen'i kastettiğini hayatında hiç gazete okumayanlar bile anladı. Ama kendisi, isim vermemeyi yeğledi. Bunu neden yaptı, neden Gülen'i aklama gereği hissetti? Fethullah Gülen planı değil de AKP planı olduğundan nasıl bu kadar emin oluyor? Bilemiyoruz. Belki bunlar hiç açıklanmayacak.

Kaset gerçek mi? Gerçekse ne zamana ait? Sahteyse kim yaptı? Belki bu sorular hiçbir zaman yanıtlanmayacak. Baykal konuşma yaparken üzüldüm. Bir yakınım ölmüş gibi... Çünkü oradakiler öyle ağlıyordu. Sanki Deniz Baykal ölmüş gibi ağlıyorlardı. Lidere bağlılık galiba böyle oluyor. Bundan sonra ne olur? Genel Başkan kim olacak? Kimse bilemez.

Deniz Baykal'dan başka...

Çünkü Deniz Baykal ölmedi... Yalnızca istifa etti.