Mustafa Kemal, hakkında çıkan dinsiz yakıştırmalarına o dönem yanıt verme yöntemi olarak Meclis’in açılış gününü 22 Nisan perşembeden 23 Nisan cumaya çekmişti. Meclis açılışında da dinsel unsurlara fazlasıyla yer verilmişti.

Yıllar sonra nutukta, bu ve bunun gibi tüm kutsallaştırma çabalarını o dönemin gereği olarak niteleyecekti. Bu bir devrimdi ve gerçekten o dönem için gerekliydi.

Bugün 23 Nisan. Normalde her ulusal bayram gününde, o günün tarihsel önemi ile ilgili yazılar yazarım ama, bugünkü yazımın içeriği farklı olacak.

Kutlu Doğum Haftası adlı bir hafta türetildi. Türetildi diyorum çünkü bu haftanın tarihi, sanılınanın aksine fazla geriye gitmiyor. 1989 yılında ilk kez kutlanmaya başlayan bu hafta, 1995′te bir gül ver kampanyasıyla gelişmeye başladı. Peki neden bu haftayı içinde barındıran gün olarak 20 Nisan seçildi?

Yanıt olarak genelde, İslam Peygamberi Hz.Muhammed’in en yaygın bilinen doğum yılı olarak 20 Nisan’ın bilindiği gösteriliyor.

Peki bu haftanın sabit olarak 20 Nisan’ın içinde bulunduğu hafta diliminde kutlanmasının gereği nedir?

Üç gün sonra “Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı”nın kutlanması mı?

20 Nisan’ın, peygamberin doğum günü olarak kutlanması akla, bir başka doğum günü olarak belirlenmiş günü; yani Mevlit Kandili’ni hatırlatıyor.

Bu gün tarihte 12 Rebiul-Evvel olarak geçiyor. Yani, miladi takvimle gün kayması olduğu için, tarihi sürekli değişiyor.

Bu 20 Nisan, 12 Rebiul-Evvel’in 571 yılındaki miladi şeklidir. Ama kutlanan günün hicriye göre sürekli olarak değişmesi, o günün sembolik olmasını sağlıyor.

Yani bu yıldan örnek vermek gerekirse, kutlanan 20 Nisan günü aslında peygamberin doğum günü değil… Bu yıl peygamberin doğum günü, miladi takvime göre 25 Şubat 2010 gününe denk gelmiştir. Bu gün de Mevlit Kandili olarak zaten kutlanmıştır.

Yani 20 Nisan 2010 günü hiçbir kutsallık ifade etmiyor aslında…

Bu olay bana nedense, yılbaşı kutlamalarını değiştirmek için 1 Ocak’ı sabitleyip Mekke’nin Fethi olarak kutlamayı anımsatıyor.

Ve neden, kutlu doğumun her yıl Mevlit Kandili’nin olduğu hafta kutlanmadığını, neden sabitlendiğini akıllara getiriyor.

Bu da devrim… Atatürk’e karşı, inançlı insanların peygamberini kullananların karşı devrimi… Ve bu Kutlu Doğum Haftası da, Mekke’nin Fethi törenleri de bir dönem için onlara gerekli.

Yıllar sonra birisi çıkıp da böyle derse hiç şaşırmayın.